Etimsiler kategorimizde büyük beğeni toplayan Lethe Vegan'ın, bitkisel et üretimine başlama yolculuğunu ve gelecek planlarını sizler için sorduk! Bu muhteşem lezzetlerin arkasındaki hikayeyi birlikte keşfedelim:
Lethe Vegan markasının kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
Yıllarca kendi deneysel mutfağımda sağlıklı ve lezzetli içerikte reçeteler oluşturdum. Çevremde bu denemelerin tadımı hep başarıyla geçti. İşletme boyutuna cesaret edebilmem ise vegan kafe ve restoranlarda çeşitli pozisyonlarda çalışmamla gerçekleşti. Vegan olduğum için vegan, adil ve etik bir işte çalışmak ve bunu büyütmek istedim. Aslında kafamda kafe olarak kurgulanan kısım şartlara ve ilgiye göre üretim olarak evrildi.
Vegan et üretimine başlamaya nasıl karar verdiniz?
7 senedir veganım. Vegan ürün çeşitliliği 2-3 senedir arttı. Onun öncesinde piyasada çok az vegan ürün vardı ve hepsini ister istemez hepimiz deniyorduk. Çocukluğumdan beri ürün etiketlerini didik didik okuyan biriyim. Bu denediğim ürünlerde de lezzet olarak tatmin olmuyordum, bunun yanında ürün içerikleri de hoşuma gitmiyordu. Hem damak tadıma uyan ürün bulma zorluğu hem de içeriğin tertemiz olduğu, gluteni az ürünler piyasada olsun istedim. Ürünlerimizde yapay hiçbir şey yok, sebze kullanacaksak sebzenin kendisini tazecik halde kullanıyoruz. Tüketicinin midesini etkilemesin ve keyifle tüketsin diye gluten odaklı çalışmıyoruz. Aslında yenilikçi bir markayız diyebiliriz. Piyasada sucuk ve salamda gluten içeriği en az olan marka biziz. Bunun yanında son çıkardığımız peynirli salam Türkiye’de eşi benzeri olmayan artizan nitelikte bir vegan şarküteri ürünü.
Bitkisel etlerinizin üretim süreci hakkında bilgi verir misiniz?
Biz üretimimizde içerik olarak farklılaştığımız için diğer markalara göre daha katmanlı bir üretim şemamız var. Sadece toz ya da kuru madde kullanmadığımız için yoğun emekli bir üretimden söz edebiliriz. Öncelikle standart içme suyu değil sebze suyu kullandığımız için ilk aşamada sebze suları hazırlanıyor. Bununla beraber kullandığımız bakliyatlar türlerine göre ıslanma ve haşlanma sürecine giriyor. Bunlar üretim için hazır olduğunda taze sebzeler işleniyor. Tüm malzemeler sırasına göre karıştırılarak ana hamur elde ediliyor. Gramajlanıp ön pişirme işleminden geçiyor. Bir süre dinlendirildikten sonra da paketleniyor.
Vegan olmayan müşterileri de hedefliyor musunuz? Onları nasıl cezbediyorsunuz?
Arge yaparken tek hedefimiz vegan tüketici olmuyor. Ürünlemizi tüketen navegan bir kesim de var. Çalıştığımız kafeler de aldıkları vegan ürünün naveganlara da hitap edebilecek değerde olmasını talep ediyor. Ve beraber çalışırken de ürünlerin navegan tüketici tarafından beğenildiğini duyuyor ve gözlemliyoruz. Bununla beraber Lethe’nin üretimhanesi Kırklareli’nin bir ilçesinde. Burada yıllarca tarım, hayvancılık yapan orta yaş üstü ve hayvansal ürünleri sık tüketen kişiler de yaptığımız işi merak ediyor ve ürünlerimizin tadına bakıyorlar. Şu ana kadar beğenmedim diyen birine denk gelmedik. Herkes ilgiyle ve keyifle ürünlemizi denedi. Burada asıl hoşumuza giden şey veganlığa önyargılı hatta veganlığı bizimle birlikte öğrenen, hayatı hayvancılıkla geçmiş ve hayvan eti yemeyi seven kişilerin ürünlerimizi severek tüketiyor olması. Üstelik bu kişiler taşrada yaşan kişiler yani veganlığa büyük şehirdekiler kadar maruz kalmamış, bazı konularda değişikliği ve farklılığı çok da benimseyemeyen kişiler. Böyle bir ortamda beğenilmek daha gurur verici hissettiriyor. Vegan veya navegan bir kişiyi ürünlerimizin lezzeti cezbediyor. Tadımdan sonra konuştuğumuzda ise ürünlerin içeriğinde bilmediği hiçbir hammaddenin olmaması, tertemiz içerikle oluşması beğenisini daha da etkiliyor. Ürün temiz içerik ve lezzetli olduktan sonra ekstra bir şey yapmamıza çok da gerek kalmıyor açıkçası.
Gelecek için planlarınız neler?
Yeni ürünler veya genişleme stratejileri üzerinde çalışıyor musunuz? Küçük bir işletme olduğumuz için elbette çok planımız, hayalimiz var. Elbette büyümek, zincir marketlere girebilmek, üretim tesisi kurabilmek, daha görünür olmak istiyoruz. Ancak bunların hepsi bir aşama, biz büyük sermayeli bir şirket değiliz. Büyük markaların alt markası da değiliz. Yani büyümemiz için kendi sınırlı çabamıza sahibiz. Bu zor ve büyük bir engel olsa da yavaş yavaş, basamakları güçlendirerek büyümek her zaman temel gayemiz. Hızlı büyümenin taraftarı değiliz. Sağlam ve gerçek bir büyüme yavaş yavaş olsa da daha sağlıklı geliyor. Arge çalışmalarımız var. Türkiye’deki vegan pazarın genişlemesini ve çeşitlenmesini istiyoruz. Gelecekteki vegan ürünlerimizin de bu temelli ürünler olması yönünde çalışıyoruz. Pazarda hep aynı türde ürün üretilirse pazar çok da gelişmez. Farklılık ve yenilik olması gerekiyor. Bizim farklılığımız ürün içeriklerimiz. Yeni ürünlerimizde de ürün içerikleri tertemiz olacak ve umuyoruz ki piyasayı şenlendiren yepyeni ve farklı türde ürünler çıkaracağız.
Lethe Vegan ilk günden beri yoğun ilgi ile karşılandı, bu ilgi beklediğiniz bir şey miydi?
Ürünlerimizin lezzetine ve içeriğine olan inancımız tam olduğu için ilgi bekliyorduk. Zaten marka çıkmadan önce tadım testlerinde ürünler çok beğenildiği için bu durum marka çıkarmaya evrildi. İlk çalıştığımız yer, Şişli Kurtuluş’taki Tost+ , marka kurulmak üzereydi ve orası bizim için bir test merkezi gibiydi. Vegan ve navegan tüketiciler sucuğumuzu büyük bir ilgiyle karşılayınca tamam biz olduk dedik ve markayı güvenle çıkardık. TVD’nin düzenlediği İstanbul Vegan Festivali’nde de standımıza ilgi müthişti. Neredeyse nefes bile alamadık. Bu bizim için çok kıymetli ve tüm çabamıza değer nitelikte. Bu nedenle tüm Lethecilere yürekten teşekkür ederiz. Biz de sizi seviyoruz. Ve tabi iyi niyetle bizi destekleyen, çabamıza ve emeğimize güvenen, bizi kollayan çalıştığımız diğer yerlere de başta Vegan Pazaryeri olmak üzere çok teşekkür ediyoruz. Lethe’nin kurulma aşamasından beri bize desteklerinden, fikir alışverişlerinden dolayı Vegan Pazaryeri’nin Lethe’deki yeri çok özel. İyi ki varsınız!
Lethe Vegan ürünlerine Etimsiler kategorimizden ulaşabilir, gelişmeler ile ilgili @lethevegan Instagram hesabını takip edebilirsiniz!
