Veganki markası nasıl doğdu ve arkasındaki hikaye nedir?
Merhaba! Ben Tuğçe, Veganki’nin kurucusuyum. Veganizmle 2017 yılında, üniversite öğrencisiyken tanıştım. Uygun fiyatlı vegan ürünler bulamamak, çeşit azlığı beni çok zorlamıştı ve bu sorunlar Veganki'yi yaratmamın temel sebebi oldu.
Bir arkadaşım sayesinde Veganizmle tanıştım. İlk başta fazlasıyla ön yargılı olduğumu itiraf etmem gerek. Arkadaşımın argümanlarını çürütmek üzere çıktığım araştırma sürecinde hiç beklemediğim şeylerle karşılaştım. Okudum, belgeseller izledim ve hayvancılık sektörünün bize gösterilmeyen yüzünü gördüm. Hayvan dostlarımızın yaşadığı acıları ve hayvancılık sektörünün gezegemize verdiği zararı öğrendiğimde hayata bakışım değişti. Önce vejetaryen, sonra vegan oldum. Karadeniz’de fındık bahçelerinde ve yüksek yaylalarda geçen çocukluğum, doğaya ve hayvanlara olan sevgimi artırdı ve beni bu yaşam tarzına daha da yaklaştırdı. Veganlığı herkes için ulaşılabilir hale getirme fikriyle kendi öz birikimim, ailemin desteği ve KOSGEB yardımıyla Veganki’yi hayata geçirdik.
Bugün, Türkiye’nin ilk paketli Vegan Ayranları olan Lıkır Lıkır Naneli ve Sade Vegan Ayranlar, Türkiye’de üretilen ilk Vegan Krema, %100 hurmadan elde edilen Vegan Bal ve Soğuk Hibisküs Çayı gibi ürünlerimizi müşterilerimize ulaşıyoruz. Müşterilerimizin memnuniyeti, bizi motive ediyor.
Ürünlerinizin geliştirilme sürecinde karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi?
Hemen şirket kültürümüzün çekirdeğini oluşturan mottomuzu hatırlatalım: “Gezegenimiz için sürdürülebilir, Veganlar için ulaşılabilir! Ulaşılabilir olmak bizim için çok elzem. Ekonomik kriz hepimizi zorluyor. Bizim için en büyük meselelerden biri kaliteli ve sürdürülebilir hammaddelerin temini. Hayvansal ürünlerin lezzetini ve dokusunu yakalamak için titizlikle çalışıyoruz. Ürünlerimizin hem lezzetli hem de ekonomik olması önceliğimiz çünkü herkesin vegan ürünlere kolayca ulaşabilmesini istiyoruz.
Bir diğer zorluk, maliyetleri düşürmek. Vegan ürünlerin pahalı olduğu algısını kırmak için en uygun fiyatlarla, kaliteden ödün vermeden üretim yapmaya gayret ediyoruz. İş ortaklarımızı da bu yaklaşımımız konusunda bilgilendiriyor ve ürünlerimizi en makul fiyatlarla tüketiciye ulaştırmaya özen gösteriyoruz.
Türkiye'deki vegan pazarıyla ilgili gözlemleriniz ve büyüme potansiyeli hakkındaki düşünceleriniz neler?
Türkiye’de vegan pazarı her geçen gün hızla büyüyor ve bu büyüme umut verici. 2023 itibarıyla, dünya genelinde bitki bazlı gıda pazarında %20'lik bir büyüme öngörülüyordu ve Türkiye de bu olumlu trendi yakalamış durumda. Araştırmalar gösteriyor ki, iklim krizi ve sağlıklı yaşam konusundaki artan farkındalık, vegan beslenmeye olan ilgiyi sürekli artırıyor.
Genç nüfusun yeniliklere açık olması ve sosyal medyanın gücü, vegan yaşam tarzını benimseyen insan sayısını hızla artırıyor. Belgeseller ve medya da bu farkındalığı destekleyerek toplumsal dönüşüme katkı sağlıyor. Ayrıca, şehirlerde açılan vegan restoranlar ve marketlerdeki çeşitliliğin artması, bu pazarı daha güçlü bir konuma taşıyor.
Türkiye, henüz bu pazarın başlangıç aşamasında olsa da potansiyeli oldukça büyük. Biz de Veganki olarak, bu büyümenin bir parçası olmaktan gurur duyuyor ve herkes için erişilebilir, sürdürülebilir vegan ürünlerle bu gelişime katkı sağlamayı hedefliyoruz.
Müşterilerinizden aldığınız en ilginç veya anlamlı geri bildirim nedir?
İlk yola çıktığımız günden itibaren olumlu veya olumsuz geri bildirimleri değerlendirerek müşterilerimizin istekleri doğrultusunda ürünlerimizi geliştirmeye fazlasıyla önem veriyoruz.
“Ayranlarınıza bayılıyorum, naneli olan favorim!”, “Kremayı biz her şeyde kullanıyoruz., mutfağımızın vazgeçilmesi oldu.” vb. yorumlar bizi çok mutlu ediyor.
En anlamlı geri bildirimlerden biri ise Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen VegFest’te aldığımız tepkiydi. Birkaç öğrenci, bana sarılarak ağladı ve bu beni derinden etkiledi, ben de ağladım. O an gönülden bir bağımız olduğunu hissettim. Bir zamanlar üniversite öğrencisiyken vegan ürünlere erişmekte çektiğim zorlukları hatırladım. Bu anlar, Veganki’nin neden var olduğunu bana bir kez daha hatırlatıyor ve yaptıklarımızın anlamını daha da artırıyor.
Gelecekte Veganki için planladığınız yenilikler veya projeler nelerdir?
Şu an Veganki olarak, koruyucusuz ve katkısız Lıkır Lıkır Naneli ve Sade Vegan Ayranlarımız, Kremamız, Bal ve Soğuk Hibisküs Çayımızla tüketicilerimize hizmet veriyoruz. Bu ürünlere Vegan Pazaryeri’nin web sitesi ve mobil uygulamasından kolayca ulaşabilirsiniz.
Bununla birlikte, gelecekte gerçekleştirmek istediğimiz pek çok yenilik var. Ayranlarımızı plastik ambalaj yerine depozitolu cam şişelere taşımayı hedefliyoruz; böylece sürdürülebilirlik vaadimizi daha somut hale getireceğiz. Ayrıca uygun fiyatlı ve temiz içerikli yulaf, soya ve badem bazlı süt alternatifleri üzerinde çalışıyoruz. Vegan yoğurt projemiz de geliştirme aşamasında ve en kısa zamanda raflarda olacak. Bunun yanı sıra vegan sucuk ve bitkisel et ikamesi gibi yeni ürünler de gündemimizde.
Amacımız, Veganlara rahat bir nefes aldırmak ve herkesin erişebileceği sağlıklı ve besleyici ürünler sunmak. Sürdürülebilir, yenilikçi ve doğa dostu bir yaklaşımla Veganki’yi ileri taşımak için çalışıyoruz. Bu yolculukta bizimle olduğunuz için teşekkür ederiz.
Veganki: Gezegenimiz için Sürdürülebilir, Veganlar için Ulaşılabilir!
